“40 kişilik sınıflar, pandemi döneminde büyük sorun”

Okullarda yetersiz olduğu dile getirilen hijyen koşulları ve artan vakaların ardından eğitim ve sağlık camiası bir araya geldi. Düzenlenen ortak basın açıklamasında mevcut durum değerlendirilirken, yetersiz kalan uygulamalar hakkında öneriler dile getirildi.
Türkiye’de korona virüs sebebiyle uzun süre kapalı kalan okullar 6 Eylül itibariyle yeniden yüz yüze eğitime başladı. İlk ders zilinin çaldığı günden itibaren ise ülkenin farklı yerlerinden öğrencilerde vakalar görülürken, bazı sınıflar ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili genelgesi uyarınca kapatıldı.
Son olarak Keşan’da iki lisede bulunan iki sınıfta da birden fazla öğrencinin korona virüs testinin pozitif çıkmasının ardından, okullardaki şartların yerine getirilip getirilmediği konuşulmaya başlandı.
Başta temizlik ve sınıf mevcutları olmak üzere başlıca problemler hakkında geçtiğimiz gün, Eğitim Sen Keşan Temsilcisi Vedat Bulut, Eğitim İş Keşan Temsilcisi Erol Yazla ve TTB Keşan Temsilcisi Uğur Özdağlı bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması düzenledi. Okulların açık olması ve yüz yüze eğitimin devam etmesinin gerektiği dile getirilen toplantıda; Keşan’da yaşanan sorunlar ve çözüm için öneriler belirtildi.
“Ciddi sorun yaşıyoruz”
Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Keşan Temsilcisi Uğur Özdağlı, sonbahar mevsimi ile birlikte korona virüs vakalarının hızlanmaya başladığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Haziran ayında bölgemizde sıfır olan vakalar, bayram ve yaz tatiliyle birlikte, özellikle şehir dışından gelen insanlarla 50 ve 100’lü rakamlara ulaşmaya başladı. Ciddi bir sorun yaşamaya başladık. Hastalık nedeniyle, kayıplarımız da olmaya başladı. Trakya, aşılanmada önemli bir yol kat etti. Birinci ve ikinci doz aşılamada yüksek derecede. Ama öğretmen camiasında aşısı eksik olanlar varsa, mutlaka ikna edilmeli ve aşıları yapılmalı. Aşı bizim en büyük silahtır ve bunu sonuna kadar kullanalım.”
“Okulların altyapısı ve mevcutları uygun mu?”
Okulların ve işyerlerinin açık tutulmasının gerekliliğine vurgu yapan Dr. Özdağlı, “Artık, insanların kapanmaya, zorlanmaya, eve kapanmaya tahammülü kalmadı. Eğitim, sürdürülmeli. Dünyanın birkaç ülkesi dışındaki tüm ülkelerde eğitim devam etti. Ama ülkemizde eğitim kesintiye uğradı. Çocuklarımız, eğitim-öğretim sürecinden geri kalıyor. Okulların açık tutulması lazım. Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılmasıyla ilgili genelge yayımladı ve 6 Eylül’de açıldı. Okulların açık tutulmasının belli koşulları var. Bu koşullar genel anlamda kabul görse de, Keşan’daki okul gerçekliği buna denk düşüyor mu, istenilen seviyede mi? Okulların altyapısı ve mevcutları buna uygun mu?” sözleriyle konu üzerinde sık sık değerlendirmede bulunacaklarının altını çizdi.
2 okulda 2 sınıf kapandı
Keşan’da iki ayrı okulda, pozitif vakalarla karşılaştırıldığına kayıt düşen Özdağlı, “Keşan Anadolu Lisesi ile Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 1’er sınıf olmak üzere 2 sınıfta pozitif vakaların görülmesi nedeniyle, 14 günlük karantina uygulanacak. Edirne’de sanırım 8-9 okuldaki sınıflarda vaka sayıları arttığı için 14 günlük karantina uygulamasına geçildi. Eğitimin ve hayatın devam etmesi, kapanmanın sağa sola yayılmadan kontrol altına alınması için tedbirler alınmalı. Her okulda öğrencilerin aşıları ve HES kodları kontrol edilecek. Bir sınıfta 1 kişi pozitif olursa, öğrenciler takibe alınacak. Eğer 2 kişide pozitif vakaya rastlanılırsa, o sınıf tamamen karantinaya alınacak. Sağlık Bakanlığı, bu hastalıktan korunmanın yolunun maske, mesafe ve hijyen olduğunu dile getiriyor. Hijyen deniyor ama her okulda bir temizlik görevlisi bulunuyor mu? Her okulda yeterli temizlik personelinin olmadığı yönünde duyumlar alıyoruz. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Keşan’da 2 sınıfta 14 gün boyunca eğitim-öğretime ara verildiği öngörülürse ve önümüzdeki dönem bunlara dikkat edilmezse, ciddi sıkıntılar yaşanacağı konusunda endişelerimiz var.” şeklinde konuştu.
“Bazı sınıflarda, mevcut 25-40 kişi”
Keşan’da yaşanmaması, salgının artış göstermemesi ve okulların açık tutulması için alınması gereken önlemleri sıralayan Uğur Özdağlı, şunları söyledi: “Her okulda ciddi anlamda eksik olan temizlik görevlisi sayıları okul ihtiyaçları dikkate alınarak mutlaka tamamlanmalıdır. Okulun günlük genel temizliği yapılmalı sık dokunulan yüzeylerin dezenfeksiyonu her ders saati sırasında öğrenciler içerideyken mutlaka yapılmadır. Okul koridorları günde en az 3-4 kez paspasla temizlenmelidir. Her okulda okul girişinde HES kodunu kontrol ederek düzene sokan bir güvenlik görevlisi olmalı, veli ve öğrencilerin kontrolü mutlaka yapılmalıdır.
Sınıftaki toplam öğrenci sayısı 20 kişiyi geçmemeli. Bu sağlanamıyorsa kurumun şartlarına uygun ikili öğretim ya da boş olan dersliklerin değerlendirilmesi gibi seçenekler oluşturulmalıdır. Bazı sınıflarda, mevcudun 25-40 kişi arasında değiştiğini duyuyoruz. Pandemi koşullarında bu çok ciddi bir sorundur. Başka okullarda kullanılmayan derslikler varsa, eğitim camiasının ihtiyaçlarına göre, buralar değerlendirilmeli.”
“12 yaş ve üzeri öğrenciler aşıya teşvik edilmeli”
“Okul servisleri yarı kapasite ile çalıştırılmalı, servis sayıları arttırılmalıdır. 12 yaş üstü öğrencilerin aşılanması başlamış olup öğrencilerin aşılamaya teşvik edilmesi ve farkındalık yaratılması için çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir. Öğrenci velilerinin, evde beraber temas ettiği büyüklerin mutlaka aşı durumu sorgulanmalı ve aşı olmaları sağlanmalıdır. Kreş, gündüz bakımevi ve okul öncesi eğitim kurumlarında öğrencilerin yaşlarına uygun olarak, COVID-19 eğitimi verilmeli ve önlemlere uyum oyunlaştırılarak beceri kazandırılmalıdır.
Yatılı okullarda yatakhanelerde ve diğer ortak yaşam alanlarında mesafe, maske ve temizlik/hijyen önlemlerine tam uyulmalıdır.”
“Takip verileri, şeffaf bir şekilde paylaşılmalı”
“Okulların açılmasını takip eden 2-4. haftasında öğrenci ve öğretmenlerde tespit edilen vakalar ve okul içi bulaşma bilgileri çok yakından İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki ilgili birimler tarafından takip edilmeli ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Bu veriler sağlık müdürlüğü ve ilçe hıfzıssıhha kurulu ile koordine edilmeli ve bu dönemde toplanacak verilere göre önlemler sıkılaştırılmalı ya da gevşetilmelidir.
İl ve ilçelerde Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde mutlaka sağlık birimleri oluşturulmalı. Bu birimlerde yeteri kadar doktor, hemşire gibi sağlık çalışanı istihdam edilmeli ve kalıcı hale getirilmelidir.”
“Aşı olmayanlar öğretmenler ücretsiz izne ayrılsın”
Toplantıda daha sonra Vedat Bulut söz alarak, halen aşı olmayan öğretmenlerin bulunduğuna dikkat çekerek, “Öğretmen arkadaşlarımızdan aşı olmayanlar var. Aşı olmayan arkadaşlarımız lütfen ücretsiz izne ayrılsınlar ve okullarda sıkıntı yaratmasınlar. Bilime inanılmıyorsa, bunu nasıl atlatacağız? Çuvaldızı kendimize, iğneyi başkalarına batıralım. Öğrenci velileri ve yakınlarının da mutlaka aşı olması gerekiyor. Eğitim-öğretimin seyreltilmiş sınıflarda gerçekleştirilmesini istiyoruz. 1 Ocak’ta göreve başlatılacak olan 15 bin öğretmen derhal göreve başlatılmalı. Bu öğretmenler de kadrolu olmalı, ücretli öğretmenlerle bunu sürdürmeye çalışmanın anlamı olduğunu sanmıyorum”
“Gerekli hijyen koşulları sağlanmadı”
Basın açıklamasında son olarak Erol Yazla söz alarak, şunları söyledi: “Okulların açık olmasını ve eğitim-öğretimin yüz yüze devam etmesini istiyorum. Mesafe, maske ve hijyen çok önemli. Maalesef Keşan’daki okullarımız gerekli hijyen koşulları sağlanmadan eğitim-öğretime başladı. Milli Eğitim Bakanlığı artık, yardımcı hizmetler sınıfında kadrolu personel istihdam etmiyor. Bunları hizmet satın almayla yapıyor. İŞKUR aracığıyla, alınan temizlik personeli halen atanmış değil. Bazı okullarımızda hiç hizmetli yok, bazılarında 1 tane var. Çevre temizliği ve koridorlar paspaslanmıyor. Tuvaletin yapısı içler açısı. Yaşanan soruna bir an önce çare bulunmalı. Okullarımıza 35 kişilik hizmet satın alımı yapılacak ama yeterli düzeyde değil. Keşan’a en az 120 kişilik hizmet alımı yapılmalı ki, okullardaki temizlik kurallarına uyulabilsin. Kapanan sınıflarımız olabilir. Bu tedbir amaçlıdır. Ama okullarımızı kesinlikle kapatmayalım.”