Gazete Saros

Gaytancıoğlu, “Ek bütçe de faize çalışacak”

EKONOMİ

CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda “Ek Bütçe” teklifinin görüşmeleri sırasında bir konuşma yaptı. “Çok değil, bundan altı ay önce 2022 bütçesini yapmıştık. O zaman da demiştik: ‘Böyle giderse ek bütçe yapmamız gerekir.’ Çok çabuk geldi. Yaptığımız bütçeye çok yakın demesek de neredeyse yüzde 70'i oranında artırılmış bir bütçe. Fakat ben rakamları incelediğimde tarıma ayrılması gereken kaynağın bu oranda olmadığını görüyorum.” Diyen Doç. Dr. Gaytancıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Dişe dokunur bir 7 milyarlık ‘Hububat üretimi yapan çiftçilere girdi desteği.’ deniyor. Bunun da nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz.
Bunlar yetmez, neden yetmez? Mazot bu bütçeyi yaparken 7 liraydı hatta 6 lira 70 kuruştu, şimdi mazot 30 lira oldu. Yine o bütçeyi yaparken 1 ton üre gübreyi çiftçimiz 1.800 liradan alıyordu, şimdi 15.000 lira oldu. Tarım ilaçlarına yüzde 250 zam geldi, sulamada kullanılan elektriğe yüzde 127 zam geldi, hâlâ zam gelmesi bekleniyor.
Ürün fiyatlarına beklenen artışlar yapılmadı. Geçtiğimiz günlerde Toprak Mahsulleri Ofisi buğdayda 6.050 liralık bir fiyat açıkladı; bunun çok düşük olduğunu söyledik, 8.500 lira olması gerektiğini söyledik. Bize de ‘1.000 lira da daha sonra vereceğiz.’ dediler ama 1.000 lira ne zaman verilecek? Bunu da sorduk, 1.000 liranın sonbaharda verileceğini söylediler. Sonbahar eylülde başlıyor, kasımda bitiyor yani bunun bir tarihi yok mu? ‘7.000 liralık fiyatla siz çiftçiyi tarlada tutamazsınız.’ dedik, zaten bizim dediğimiz hemen gerçekleşti; ticaret borsalarında şu anda buğday en düşük 7.000 liradan işlem görüyor yani Ofis hiçbir şekilde ürün alamaz gözüküyor.
Niye bizi dinlemiyorsunuz? Neden hâlâ yönünüzü ithalata çeviriyorsunuz? Tarım Bakanını dinliyoruz, diyor ki işte ‘Rusya-Ukrayna koridorunu biz bekleyeceğiz, oradan güvenli mal geçişini sağlayacağız.’ Biz hep başka ülkelerin çiftçilerinin ürünlerine pazar mı olacağız veya pazar bulmak için mi şey yapacağız?
Madem önümüze bir bütçe geldi, şu bütçeye geçmiş yıl olan bütçe kadar en azından bir bütçe koyalım ki çiftçinin biraz açıklarını kapatalım; çiftçi zaten borçlu giriyor üretime. Bunları neden görmezden geliyoruz, neden bu girdilerin artışlarını görmezden geliyoruz?
Buğday dünyada 450 dolara çıktı, Toprak Mahsulleri Ofisi sürekli ihaleler yaptı, 13 tane ihale yaptı, en son ihalesi 6.700 lira ama kendi çiftçimize 2.200 lira vermişti. Fiyatlar yükseliş trendinde, bunu görmek lazım. Dün Toprak Mahsulleri Ofisinin KİT Komisyonuna katıldım, 2,1 milyar lira görev zararı var. 1 milyar lira daha zarar yapsın, hem 8.500 lira buğday üreticisine verelim hatta 9.000 lira verelim; 1 milyar daha verelim de fırıncılar da buğdaydan elde edilen unu 550 liraya alıyorlar, 200 liradan versin, ekmek de 3 lira olsun, tüketiciler de ekmek fiyatlarından etkilenmesinler. Şu anda halkın temel gıda maddesi ekmek 5 liraya çıktı, buna yönelik bir çaba da görülmüyor hükûmetten.
Bir yandan da yine -incelediğimizde- büyük sulama yatırımları, barajlar var. Örneğin bizim bölgemizde bir Çakmak Barajı var, buna ciddi bir kaynak ayrılmadı. Yine, Çömlekköy Barajı var, buna 1.000 liralık bir iz ödenek ayrılmıştı. İnşallah buralara ayrılacak paralar çıkar diye düşünüyoruz çünkü ikinci ürün de çok önemli. Türkiye'nin bir gıda krizine sürükleneceğini birkaç yıldır söylüyoruz.
Pandemi geldi, arkasından Rusya-Ukrayna savaşı geldi, Türkiye haricinde bütün dünya ülkeleri önlemler aldılar, Çin neredeyse dünyanın ürünlerinin yarısını stokladı, birçok ülke ihracata yasaklar koydu yani dünyaya mal satmıyor, Türkiye de fellik fellik ithalat yapmak için ülke arıyor. Hindistan'dan bir 50 bin tonluk buğday ithalatı yapacaktı, oradaki buğdaylar bozuk çıktığı için ithalat da yapamadı.
Arkadaşlar, şunu anlatmak istiyorum: Başka ülkelerin çiftçilerine ya da başka ülkelerin üretimine göz dikeceğimize, onlardan yardım geleceğini bekleyeceğimize kendi çiftçimizi destekleyelim.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.