AKP Genel Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan son konuşmasında “30 yaş altındaki gençler, eski Türkiye’yi bilmezler” dedi. Anlatılması gerektiğini söyledi. Ben de 30 yaşımı 45 sene geçmiş bir Türkiyeli olarak gençlere o, çok iyi bildiğim eski Türkiye’yi anlatmak istedim..
Eski Türkiye’de gençler “ En iyi okullarda okuyorum ama acaba mezun olunca bir iş bulabilir miyim” diye bir kaygı taşımazlardı. Kaldı ki şimdilerde EN İYİ OKULLAR bile artık kasaba liseleri seviyesine indi…
Eski Türkiye’de gençlerin umutları, hayalleri vardı. Yurt dışına, kendilerini yetiştirmek, bilgilenmek, yabancı dillerini geliştirmek ama mutlaka, tekrar ülkesine geri dönmek amacıyla çıkmak isterlerdi. Ülkesinden, toprağından ümidini yitirip kaçarak tüm yaşamlarını yaban ellerde geçirmeyi hiçbir zaman KURTULUŞ saymazlardı.
Eski Türkiye’de zaman zaman darbeler, askeri müdahaleler olsa da darbeciler en kısa zamanda yönetimi sivillere devrederlerdi. Elbette darbeleri ve darbecileri savunmadık, savunamayız. Ama eğer Sn. RTE darbeleri örnek göstererek DARBESİZ bir Türkiye’nin öneminden söz ediyorsa elbette haklıdır. Ama bu ülkede en iğrenç, en hain FETÖ Darbe teşebbüsünü ve o zemini hazırlayanları, onlara “Ne istediniz de vermedik?” diyenleri, gençler elbette ve mutlaka öğrenmelidirler.
Eski Türkiye’de bir öğretmen, bir memur emekli olduğunda rahatça bir konut sahibi olabiliyordu. Bugün bir emekli ikramiyesi ile bir kümes alabilmek bile artık hayal oldu.
Eski Türkiye’de de hastaneler önünde kuyruklar oluşuyordu. AKP, ilk yıllarında, gerçekten bu konuda devrim niteliğinde iyileştirmeler yaptı. Ama ne yazık ki süreç içinde, geldiğimiz noktada kuyruklar eski Türkiye’yi aratır hale geldi. Son 20 yılda İlaç ve aşı üreten Devlet kurumları kapatıldı. Doktorsuz, uzmansız, mutsuz ve güvencesini kaybetmiş personellerden oluşan bir sağlık sistemi ile şehirden çok uzaklara İÇİ BOŞ ŞEHİR HASTAHANELERİ üretildi. Eğitim gibi sağlık da iyice betonlaştı ve ticarileştirildi. Eski Türkiye'deki; her köyde bir ebesi, pek çok yerde sağlık ocakları, dispanserleri olan, sıtmayı, veremi, çocuk felcini yenen, aşı üreten ESKİ SAĞLIK SİSTEMİ yok edildi..
Eski Türkiye’de KÖY ENSTİTÜLERİ ile başlayan evrensel kültür, sanat ve yazın konusunda çok önemli bir alt yapı oluşturulmuştu. Türk dilini yücelten, yüzünü batıya dönen, ulus kimliğini esas alan Eski Türkiye yeni anlayış ve çalışmalarla Arap kültürünü öne çıkaran bir ümmet anlayışına yönlendirildi.
Eski Türkiye’de DARBE DÖNEMLERİNDE bile - insan haklarına aykırı bile olsa- kurallar içinde adalet dağıtılırdı. Trump veya Merkel istedi diye suçlular serbest bırakılmazdı. Dış yardım alabilmek uğruna Ülkemizde işlenen cinayetlerin dosyaları ortadan kaldırılmazdı.
Eski Türkiye’de ailelerin kaç çocuk yapacağı, ne yiyip ne içeceği, nasıl giyinip nasıl ibadet edip etmeyeceği konularına devlet burnunu sokmazdı.
Eski Türkiye’de de ekonomik krizler yaşanmıştı. Ancak bugünden farklıydı.. Örneğin 1978 tarihinde vatandaşın parası yani alım gücü vardı ama mal yoktu; mazot yoktu.. Bugün her şey var ama vatandaşın parası yani alım gücü yok.. Üstelik O dönemde Kıbrıs harekatı vardı, ABD ambargosu vardı. Yani yokluğun bir gerekçesi vardı. Buna rağmen halkın alım gücü vardı.
Eski Türkiye’de gençlerin konserlerinin yasaklandığı da olmuştu.. Ancak böyle gerekçesiz, dinci cemaatlerin 2 satır dilekçesi ile ahlaksızların ahlak anlayışları gerekçe sayılarak konser iptali söz konusu olamazdı.
Eski Türkiye’de üniversiteyi kazanalar yurtlarda yer bulamasalar da makul kiraları olan öğrenci evlerini paylaşırlar, hatta tercih ederlerdi. Çünkü Üniversite yaşamının en tatlı tarafı bu evlerde, hep birlikte tüm imkanlarını, zamanlarını, makarnalarını paylaşmaktı. Şimdilerde parklarda gecelemeye çalışarak okumaya gayret eden, paylaşılacak makarna bile bulamayan gençlerin varlığı sözün bittiği yerde duruyor.
Bir çırpıda hatırlayabildiklerim bunlar.. Bir okuyucumun hatırlatmalarını da yazıma eklemek isterim..
Yeni Türkiye'de özellikle büyük kentlerde gençlerin evlenmek, yuva kurmak hayalleri yok oldu.
Eski Türkiye'de ailelerin, servis parasını dert edip uykuları kaçmazdı. Okul masrafı kabus değildi. Memur bir baba 3 çocuk okutabilirdi.
Sizler de ESKİ TÜRKİYE ile ilgili hatırladıklarınızı eklerseniz 30 yaş altındaki gençlere faydamız olur. Zaten AKP Genel başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan da bunu bizlerden rica ediyor..
Gençler "eski Türkiye"yi öğrenmeli… / Ulaş DEMİRAY
Gençler "eski Türkiye"yi öğrenmeli… / Ulaş DEMİRAY
Gazete Saros Gazete Saros
GÜNDEM
Paylaş: