Sözlerine, “Nereden başlayayım, ne anlatayım; o kadar çok konuşulacak şey var ki, bunları konuşmaya çalışsak 1-2 saat kadar konuşuruz herhalde” diyerek başlayan Recep Pekcan öncelikle ülke gündeminden öne çıkan konular hakkında değerlendirme yaptı. Pekcan’ın açıklamalarından satırbaşları ise şöyle:
“Verilen yardım yeni krediler oldu”
“Pandemi sürecinde yönetilemeyen ülkemizde yaşadığımız kriz şu anda taşınabilir boyutları geçmek üzere. Hükümetin desteğini göremiyoruz, bir maskenin bile dağıtılamadığı ve aşının bulunamadığı bir süreçte belli bir yere kadar gelindi; ama bize verilen yardım yeni krediler oldu. Uzun süren kapanma döneminden sonra açıldık, ama bunu da ne kadar süreceği belli değil. Köylü ve çiftçinin de durumu ortada, devlet yardım edeceğine ithalat yapıyor.
Asgari ücretle geçinenlerin durumunu daha başka. Oğlum ve kızımla Keşan’a gelerek alışverişe çıktık. Markete geldik. Alacaklarımızı aldık, arabaya döndüğümüzde uzun süredir fiyatları bilmediği için kızım ağlamaya başladı. ‘Bu insanlar nasıl geçinecek?’ dedi. Herkes geçinmeyi düşünüyor; ama Ankara’dakiler bunu ne kadar düşünüyorlar o da ayrı bir konu.”
“Sınavı kazanan iş alım listesinden düşürüldü”
“Liyakat yok, insanlar işsiz. Keşan’da bir kamu kuruluşu bir sınav yaptı. 100 kişi alınacaktı ve 51 kişi sınavı kazandı. Sınava herhangi bir partinin üyesi olmayan bir ailenin çocuğu sınavı kazananlar içinde. Sonrasında mülakata geçiliyor, bu sırada da puanlar düşürülerek sınavı kaybeden 277 kişi as olarak çağırılıyor; ancak sınavı kazanan 51 kişiden biri olan gencimiz listede gözükmüyor. İşe de alınmıyor. Pandemi sürecinin yükünü taşıyan sağlık çalışanları yeteri kadar desteklenmiyor. En son yayınlanan genelge ile aile hekimlerinin hiç takip edemeyecekleri düzenlemeler ve ceza sistemi getiriliyor. Durum burada karma karışık, yani birinci basamakta bize hizmet eden hekimlerimizle ilgili acayip gelişmeler var.”
“Sınırlar açıldı, Afganlar getiriliyor”
“Bir Suriyeli sorunumuz var. Avrupalılar parayı verip bakmamızı istiyorlar. Üstüne bir de Afganlar gelmeye başladı, ülkenin demografik yapısı süratle bozulmaya devam ediyor. Bizim insanımızın yaşam hakkı zorlanırken, Suriyeliler ellerindeki kartlarla krallar gibi yaşayıp piknik yapıyorlar. Bizim askerimiz ise orada onların hakkını savunurken şehit oluyor. Bununla beraber Suriyeliler ile ilgili hiçbir gelişme yok, üstüne Afganlar için de sınırlar açılmış getiriliyor. Yönetilemiyoruz. Savruluyoruz.”
“PCR testi yaptıran başkan, sokak sokak gezdi”
“Keşan’ın durumu ülkenin genel durumundan çok farklı değil. Hani biz sorulunca ‘Aynı beya’ diye cevap veririz ya, artık biz ‘aynı’ya razı olmaya çalışıyoruz. Ülke genelinde devam eden yönetileme sorunu Keşan’da da tepetaklak gidiyor. Örnek olması gereken AKP’li belediye başkanı Helvacıoğlu’nun ‘yönetememe’ nitelikleri sebebiyle Keşan’da her şey süratle karışıyor. Üstüne üstlük örnek olması gereken sayın belediye başkanının garip garip hallerini de izlemeye başladık. Kendisine geçmiş olsun diyoruz, durumu iyi; ama sürecin başı çok ilginç. Başkanın şoförü ve danışmanı covid oluyor ve tedaviye gidiyor. Sonra kendisi durumundan şüphelenip test yaptırıyor. Şimdi testteki süreçte, testi yaptırıp eve gidersiniz ve kimseyle karşılaşmadan evde sonucunu beklersiniz. Peki belediye başkanı ne yapıyor? Arabasına atlayıp sokak sokak, dükkan dükkan gezmeye başlıyor. Tam bir süper bulaştırıcı. O gün kiminle temas ettiği belli değil. Peki başkan bu süreci bilmiyor mu? İnsanı mı umursamıyor, kendisini mi umursamıyor? Yazık değil mi karşılaştığı insanlara? Böyle mi davranması gerekir?”
“Topyekün bir şova maruz kalıyoruz”
“Belediye başkanı süreci tamamlamaya çalışırken nikah ile karşılaşıyoruz. Balkona çıkıyor, aşağıda düğün ekibi kurulmuş. Belediye başkanı rahat görülsün diye, balkonun altındaki ağaçların dalları diplerinden kesiliyor. Aşağıda da sayın AKP milletvekili elleri önünde nikah şahitliği yapıyor. Belediye başkanı balkonda, vekil de aşağıda. Pandemi sürecinde insanlar susuzluktan kırılırken, ekonomik kiraz yaşarken topyekün bir şova maruz kalıyoruz. Kelimeleri seçmekte zorlandığım, garip bir durum. Keşan’da bunlar yaşanıyor.”
“Sular kesik, biz davul şov yapıyoruz”
“Sular kesik ve gelmezken davul şov yapıyoruz. İtfaiye araçları su taşıyacakken gidip düğün alanı yıkıyorlar. Ama insanımız her şeyin çok net farkında. Yollar kaldırımlar diye bağırırken sayın belediye başkanı, yollar berbat halde. İnsanlar düşüyorlar, trafik felaket. Bununla ilgili bir çözüm de yok. Buraya asfalt atılacakken gidip İzzet-i İkram Pazarı’na beton atılıyor. Keşan’da durum çok vahim.”
“İnşallah suya bağlı hastalık süreci başlamaz”
“Ama tabi en vahimi ve şuanda çok gündemde olan konu su kesintisidir. Arızalar olabilir. Bu çok normal. Ama bu süre çok eskiden beri geliyor. Yani 2019’dan beri Belediye Başkanı ve belediye yazılmış mesajlar gördüm. Çok uzun süredir çok sık arıza ve çok sık su kesintisi ile karşılaşıyoruz. Sonra uzak olmayan bir zamanda biliyorsunuz çeşmelerden çamurlu sular aktı ve Keşan’da önce çocuklardan başlayarak büyük bir kesim hastalandı. O dönem bir şekilde açıklama yapmaya çalıştılar ama o sular ne kadar temizdi. Bununla ilgili devletin o suyu denetlemesi gereken birimleri ne yaptı. O su ile ilgili tahlil yapıldı mı? Keşan halkına açıklama yapıldı mı? Geçiştirilen bir dönem oldu ama o dönem yüzlerce aile bu işten mustarip oldu. En son bir su arızası yaşadık. Su arızasının giderileceği bir süre vardır. Bir takım açıklamalar, videolar yayınladılar. Hiç tatmin edici değildi. Yani iki günü geçen bir süreç hala şuan da tam düzelmemiş. Sular da ne kadar sağlıklı bilmiyorum inşallah bundan sonra tekrar böyle hastalık süreci başlamaz”
“Bu belediyenin su pompası yok mu?”
“Sen suyun tamirini, bakımını özelleştiriyorsun. Bu arada demirbaşları da şirkete veriyorsun. Belediyede son derece tecrübeli olan ekip dağılıyor ve sonrasında böyle bir arıza çıkıyor ve arızayı tamir edemiyorsunuz. Çok normal ve doğal bir süreçtir. Şimdi tecrübeli elemanımız yok. Üstelik çok daha ilginç bir şey var. Çukur kazmışlar, tamir edecekler, kepçe ile su atıyorlar. Ya bu belediyenin su pompası yok mu? Tamiratta belediye personeli çalışıyor, özelleştirilen şirketin elemanları çalışıyor, üstüne yetmiyor. Dışarıdan kaynakçı da çağırıyorlar. Bir kaza yaşanıyor belki o nedenle ama felaket durumdayız. Bundan sonra çıkacak buna benzer bir arıza ya da bundan daha büyük bir arızada Keşan neler yaşayacak belli değil. Keşanlılar bununla ilgili balkonda nikah kayacağını sağda solda devamlı canlı yayın yapacağına, Keşan’ın sorunlarıyla ilgilen diye yorum yapıyorlar. Belediye Başkanı ne yapıyor? Sabah saat 05.00’da bizim yönetim kurulu üyemize paylaşımıyla ilgili mesaj yazıyor. Yani acilen canlı yayınlar, şovlar orada burada görüntüler, pasta kesmeler filan siyasetten yap onları da ama Keşan’ın yönetilmeye ihtiyacı var sayın başkan. Önce Keşan’ın rutin yapılması gereken işlerini düzgün şekilde yapmanız lazım. Şikâyetler çok fazla. Daha sert konuşabilirim ama Keşan’ da yaşayan insanlar var ve bu insanların sağlıklı şekilde yaşaması lazım ve bu sizin göreviniz. Dolayısıyla asıl görevleri yerine getirmek lazım. AKP zihniyeti bizim 30 yılda yaptığımız şeylerin bakım ve onarımını bile yapamıyor. Bırakın yapmayı bakım ve onarımda bile çok büyük sıkıntılar var.”
Kaynak: Keşan Online