Keşan Belediye Meclisi Şubat Ayı toplantısı, pazaryerinin üzerinin kapatılması, yeni pazaryerinin yapılması ve buraya kaynak yaratmak amacıyla belediyeye ait arazinin kullanılma şekli tartışmaları sebebiyle gerildi.
İlgili maddenin yaklaşık 40 dakikada görüşüldüğü ve karşılıklı atışmalara dönüştüğü oturum ‘saygısızlık‘ tartışmalarına sahne olurken, meclis oturumu başlık kürsüsünde bitti.
Mevcut Pazar yerinin üstünün kapatılması, sokaklarda tezgah açan özellikle giyim sektöründeki pazarcı esnafına ve Keşan Pazarına çözüm olmayacağı düşüncesiyle, Eski İtfaiye alanında kapalı bir giyim pazarı oluşturmak ve mevcut pazar yerinin de üstünün kapatılmasına kaynak yaratmak amacıyla, yapılacak yeni yatırımların ve yatırım kaynakları hususunun meclis tarafından görüşülerek karara bağlanması maddesinde başlayan fikir ayrılıkları, ‘terbiyesizlik’ tartışmalarına kadar gitti. Taraflar, her ne kadar pazaryerinin üzerinin kapatılması ve giyim pazarı konusunda anlaşsalar da, buna kaynak sağlanması amacıyla Cumhur İttifakı’nın Keşan Belediyesi’ne ait arazinin müteahhitte verilip üzerine konut yapma fikri, Millet İttifakı tarafından kabul görmedi.
Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu‘nun önceki dönem belediye yönetimlerine ithafen ‘2014 yılından bu zamana kadar 94 adet mülk satılmış, bizim dönemimizde çivi satmadık. Satılan arsaların üzerine 700 daire yapılabilirdi eğer harca borca verilmeseydi. Hepsi buharlaşmış, Bana biri ‘bunu sattık ama bunu yaptık’ desin. Keşan Belediyesi’nde 21 dönümlük son arazi kalmış, her yer satılmış. Sata sata harcamışsınız her yeri. Buraya 210 daire çıkıyor. 210 dairelik yeri satmayalım, ihaleye çıkaralım veya biz yapalım.” diyerek bahsettiği madde, CHP Grup Başkanı Feridun Tümer‘in “Yeri satmayalım, bu proje 2 yılda ancak biter. Eski itfaiye yerine proje etaplar halinde hazırlayalım, kredi çekelim. 21 dönümlük araziyi müteahhitte vermektense araziyi sosyal amaçlar için değerlendirelim” sözleriyle karşılık buldu.
Tartışmalar devam ederken, komisyon başkanı Yüksel Alioğlu söz aldı. Sözlerinde ‘Biraz önce 55 adet yer satılmış’ diyerek başlayan Alioğlu’nun sözü, Helvacıoğlu tarafından ’94 yer, sen eksik duymuşsun, maske var ama..’ denilerek kesilince ipler iyice gerildi. Bu sözler üzerine Alioğlu, “Saygısızlık yapıyorsun, saygısızlık yapmayacaksın” diyerek tepki verirken, diğer CHP’li üyeler de kendilerine söz verilmediğini, verilse de sürekli olarak kesildiğini belirterek destekledi.
Tartışmalarla geçen uzunca bir sürenin ardından ilgili madde toplamda 38 dakikada oy çokluğu ile bir sonraki aya ertelendi.
Toplantının sonunda CHP’li Meclis üyesi Süleyman Gürsel Paçaman, dilek ve temenniler bölümünde söz aldı.
Sözlerine “Başkanım sizden ricam olacak. Lütfen bu konuşmayı yarıda kesmeyin, tepki olmadan ‘saygı’ çerçevesinde dinlemenizi rica ediyorum.” diyerek başlayan konuşma ve ikili atışmalar şu şekilde devam etti:
“Bu mecliste ve daha önceki meclislerde ortaya koyduğunuz bir takım iddialar ve doğrudan geçmiş belediye başkanlarımıza hatta son 30 yılı dile getirerek ifade ettiğiniz tırnak içerisinde söylüyorum ‘saygısızca’ söylemler, bir çok meclis toplantısında sizinle beraber seçilerek meclise giren üyelere öncesinde bir hırsla mı, bir heyecanla mı diyeyim bazen sizde sonrasında pişman oluyorsunuz bir takım saygısızca söylemleriniz, tepkileriniz ne yazık ki devam ediyor. Bizim arzumuz, dileğimiz, temennimiz…” şeklinde konuşmasına devam ederken Mustafa Helvacıoğlu sözünü keserek;
“Saygısızlığı hangi çerçevede tutuyorsunuz? Size göre saygısız ne demek? Bunun hukuksal olarak kayıtları alınıyor. Saygısız lafına hukuk karar versin. Sen karar veremezsin. Sana ‘Hadi oradan’ dersem saygısızlık olur.” şeklinde konuştu.
Paçaman; “Sayın Başkanım ben ne söylediğimi çok iyi biliyorum. Sizin az önce söylediğiniz söylemlerden bir tanesi <Bu meclis Keşan’a yakışmıyor.> Meclis Başkanı ve Belediye Başkanı olarak biz size her zaman saygı duyduk. Biz sizin sözünüzü kesmeden ve gündem maddelerini doğru aktarmanız noktasında her zaman sükunetle meclis toplantılarını takip ettik. Aynı hassasiyeti de her seferinde de sizden bekledik. Geçmiş 30 yıldan bahsediyorsunuz ve Mehmet Özcan‘la bizim aramızda isim belirlemelerle ilgili bir sorun varmış gibi lanse ediyorsunuz. Tam tersi Mehmet Özcan Keşan’ın değeridir. Mehmet Özcan‘ın Keşan halkına yapmış olduğu hizmetleri bir çivi çakılmamış gibi yorumluyorsanız ben size basit bir şekilde şunu göstereceğim. Kayıtlara geçsin basın da çeksin bunu. Keşan Belediyesi ‘Altın Karınca’ yarışmasında 3 ödül aldı. Ödülü veren geçmiş dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş.”
Helvacıoğlu; “Kadir Topbaş ödülü veriyor. Seçen komisyon. Algı yaratmayın. Niçin verilmiş o ödül? Pazaryeri için mi? Ne güzel bir pazar yeri var.”
Paçaman; “Sayın Başkan ödüller projeye başlamadan önce verilmiyor. Mehmet Özcan’ın yaptıkları, siz arşivlerden konuşuyorsunuz ya hazırlık yapmışsınız çok güzel bir şekilde arşivde şu var, arşivde bu var diyorsunuz. Bende sizden rica ediyorum arşivi bir açın, belli ki bu zamana kadar açmamışsınız ben de bir sonraki oturumda size Mehmet Özcan’ın ve Mehmet Özcan’dan önceki belediye başkanlarımızın Keşan için yaptığı bütün projeleri hazırlayacağım. Sizin yaptığınız gibi hazırlayıp bütün meclis üyelerimizle de paylaşacağım. Buradaki bir çok meclis üyelerimizin ve sizin 15 yıllık Ticaret Odası yöneticiliğinizde bir çoğunu bildiğini projeleri hazırlayacağım ve size getireceğim. Mehmet Özcan’ın nezdinde konuşmuyoruz burada Sayın Başkanım. Sayın Raşit Müftü Efendiye kadar geçmiş dönem bütün belediye başkanlarımızın nasıl rahmetli olanların mezarı başında beraber gittiğimizde ifade ediyorsunuz. Hepsine saygım sonsuz, diyorsunuz çünkü hepsi bu kent için hizmet yapmış. Siz de yarın öbür gün bundan sonraki süreçte bu belediye başkanlığı koltuğunda oturmasanız bile insanlar, daha önceki seçilmişler sisi bu kente hizmet ettiğiniz için minnetle anacaklar. Aynı samimiyeti bizim burada topyekün göstermemiz lazım. Mezarı başında rahmetli belediye başkanlarımız için bu ifadeleri kullanıyorsanız rica ediyorum meclis toplantılarında da aynı samimiyeti gösterin Sayın Başkanım. Benim dilek ve temennilerin bunlar.”
Helvacıoğlu; “Saygısızca ne demek?”
Paçaman; “Sayın Başkanım saygısızca şu ses tonunuz sürekli yüksek. Oturumu yönettiğiniz için kendi ricanızla grup sözcümüze söz veriyorsunuz. Ama verdiğiniz sözü grup sözcümüz daha konuşmasını bitirmeden ses tonunuzu 50 desibelin üzerine çıkartmak suretiyle sürekli sözünü kesiyorsunuz. Bu saygısızlık değil midir Sayın Başkanım? “
Helvacıoğlu; “Size göre bu mudur saygısızlık?”
Paçaman; “Evet Sayın Başkanım. Biz şunu bekliyoruz, siz kendi yetkini kullanarak söz verdiyseniz rica ediyoruz meclis üyelerimizin sözünü bitirmesini bekleyin. İçinizdeki heyecan, hırs, öfke mi kin mi adına ne diyeyim bilmiyorum biraz bunu frenleyin.”
Helvacıoğlu; “Bende öfke yok. Öfke sizde. Kuyruk acısı var sizde. Bana karşı yapıyorsunuz bunları. Demokrasiye saygı duyacaksın. Saygısız diyemezsin demokrasiye. Buraya beni halk getirdi, sen getirmedin saygısız diyemezsin. saygısız laflarını kıvıramazsın. Niçin saygısız diyorum açıklayamıyorsun. Söz vermemek saygısızlık değil, küfür mü ettim sana. Burada bir yönetim usulü var.”
Paçaman; “Açıklıyorum siz anlamıyorsunuz. Sizin dışınızdaki meclis üyeleriniz bunu anlıyor siz anlamıyorsunuz. Hala aynı şeyi yapıyorsunuz.
Meclis üyesi olarak size soruyorum: Yönetim usulü neyi gerektiriyor?”
Oturum devam ederken meclis üyeleri arasında kısa süreli tartışmalar da yaşandı. Belediye meclis üyeleri arasında devam eden ve giderek yükselen tonda devam eden sözlü atışmaların arbedeye dönüşmemesi için üyeler diğer üyeleri ayırarak meclis dışına çıkardı.
Kaynak: Keşan Online