9 Mayıs Pazartesi günü, sabah saatlerinde acı kahvemi tam sipariş edecekken, Medya Keşan Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, değerli meslektaşım Bülent Saylam gazetemiz kapısından içeri girdi.
Birer acı kahve eşliğinde koyu bir sohbete daldık.
Hem İpsala’yı hem Keşan’ı konuştuk.
Siyasi, sosyal ve ekonomik yönleriyle ele aldık.
Ve ardından çeltik üreticilerinin “SU” temalı toplantısı için yola koyulduk.
Yol dediysem, en fazla 5 dakika.
Toplantı, İpsala Belediyesi Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.
İpsala Belediye Başkanı, Ziraat Mühendisi Abdullah Naci Ünsal, misafirleri kapıda karşılıyor, herkesle tek tek tokalaşıyordu.
Karşılama seremonisinin ardından, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Belediye Başkanı Abdullah Naci Ünsal, İpsala Ziraat Odası Başkanı ve aynı zamanda TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Darcan, Ticaret Borsası Başkanı Necmi Sezer ve Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar’ın yaptığı kısa değerlendirme konuşmalarının ardından söz, konunun asıl muhatabı olan çiftçilerindi.
Bölgemiz çiftçilerine kulak verdikçe, açıkçası hem üzüldüm hem de kaygılandım.
Çünkü üreten çiftçilerimiz, sadece kendileri için üretmiyor.
Milli ekonomi, milli tarım için de üretiyorlar.
Neden mi ?
Çünkü milli ekonominin temel direklerinden biri yerli ve milli tarımdır.
Salonda hükümet partisini temsilen, görebildiğim kadarıyla kimse yoktu.
AK Parti kanadından sadece, aynı zamanda kendisi de üretici ve üretim tesisi sahibi olan, Belediye Meclis Üyesi Ogün Kurt vardı.
AK Parti’nin bu toplantıya katılmama durumuyla ilgili aldığı bir karar mı vardı, orasını bilmiyorum tabi.
Ama gördüğüm kadarıyla ne ilçe başkanı, ne ilçe başkanını temsil eden bir ilçe başkan vekili, ne de AK Partili İl Genel Meclis Üyeleri salondaydı.
Salonda ayrıca önceki dönem İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz, önceki dönem CHP İlçe Başkanı Cenan Tetik, CHP İlçe Başkanı Ahmet U. Uybaş, Aybars-Aybike Şimşek kardeşler, önceki dönem İl Genel Meclis Üyesi Necmi Sınır, Altınyazı Karasaz Sulaması Sulama Kooperatifi Başkanı Alaattin Kaya, Erkan Gürkan, İsmail Göksu, Hasan Önalan, İpsala Genç İşadamları Derneği Başkanı Hasan Yavaş, Mıstık Ak, Timur Korkan, İpsala Spor Başkanı Deniz Akalın, çok sayıda çeltik üreticisi ve yine çok sayıda köy ve mahalle muhtarı vardı.
İtiraf etmem gerekir ki, katılımı biraz daha az bekliyordum.
Fakat çeltik üreticilerinin sezonlarının başlamasına rağmen katılım iyiydi, fena değildi.
Dinlediğim ve gördüğüm kadarıyla çeltik üreticileri, özellikle Hamzadere Sulama Birliği’nden şikayetçi.
Hatta ve hatta Yenikarpuzlulu bir çeltik üreticisi salonda konuşurken aynen şunları söyledi, “Hamzadere’den son hizmeti ne zaman aldım, biliyor musunuz ? Seçkin Şimşek’in başkan olduğu zaman. Onun başkanlığından sonra hiç hizmet alamadım desem yeridir. Kimi kime şikayet edeceksiniz ? Adamlar, Hamzadere Birlik yöneticileri, beni değil, AK Parti ilçe başkanını bile takmıyor. İl Başkanına şikayet ediyorsun, sonuç alamıyorsun. Adam diyor ki, Hamzadere Birlik Başkanı, beni isterseniz Cumhurbaşkanı’na şikayet edin. Bu kadar, böyle bir rahatlık var. Bu adam kim ? Bizim paramızla maaş alıyor. Biz vatandaşız. Sadece hizmet istiyoruz. Mesele, sadece su parası değil. Su dışında hizmet sorunumuz var. Adam suyu bırakıyor, sen ister kullan ister kullanma. Böyle bir mantık olabilir mi, Allah aşkına ? Bu adam bu gücü nereden alıyor ?”
Yenikarpuzlulu çeltik üreticisinin yaptığı konuşma, aslında tüm sorunların özeti gibiydi.
Aynı ovada, bir bölgede 200-250 TL olan sulama maliyeti, yine aynı bölgede iki katı nasıl olabilir ?
Evet sulama maliyetleri ciddi bir sorun fakat tek sorun sulama maliyeti değil.
Çeltik üreticilerinin üretim, girdi maliyetlerinin çok yüksek olması da ana sorunlardan biri.
Sulama maliyetinin belirli bir bölgede çok yüksek olması, aslında maliyet kalemlerinin sadece bir tanesini oluşturuyor.
Ve en az sulama maliyetleri kadar, çeltik üreticisinin hizmetten yoksun kalması da bence çok önemli, çok büyük bir sorun.
Umarım en kısa sürede, çiftçilerimizin başta sulama sorunu olmak üzere tüm sorunlarına ivedilikle çözüm bulunur.
Yoksa, bölgemizi çok zor bir 2022 sonbaharı bekliyor.
Dost acı söyler..