Aylin Nazlıaka, “Siyasette güçlü kadınlar ve YaşamHak”

Aylin Nazlıaka, “Siyasette güçlü kadınlar ve YaşamHak”

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıka, kardeş kurum Çağdaş Ege Gazetesi’ne konuştu.
Nazlıaka açıklamasında şu ifadelere yer verdi,
Çağdaş Ege Gazetesi’nin “Siyasette Güçlü Kadınlar” başlığı ile siyasette yer alan kadınlara yer verdiği yazı dizisini büyük bir mutlulukla okuyorum. Kadınların görünmez iplerle birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum. Kadınların kararlılıkla sürdürdüğü mücadele ile memleketimizi daha yaşanılır bir yere dönüştüreceği inancımı pekiştirdiği için de Çağdaş Ege Gazetesi’ne teşekkür ediyorum.

Siyasette kadın olmanın zorluklarını anlatmadan önce kadın kimliğinin zorluklarına değinmek istiyorum. Benim için kadın demek “azim ve mücadele” demektir. Çünkü insanlık tarihi kadınların mücadeleleri ile elde ettikleri kazanımlarıyla örülüdür.

Yüzyıllardır kadın kimliğine yönelik bir müdahale söz konusu. Ahlak, sosyokültürel yapı ve siyaset tarafından kadın kimliğine yön verilmeye ve kadınlar belirli kalıplara sokulmaya çalışılıyor.

Kadınlar, eğitim, bilim, sanat, akademi, siyaset gibi erkeklerin önüne kırmızı halı serilen her alanda var olabilmek için sancılı bir süreçten geçiyor. Tırnaklarıyla kazıyarak geleceği inşa etmeye çalışıyor. Nereden mi biliyorum? Kendimden.

Bir iş insanı ve siyasetçi olarak kadın kimliğinin ne kadar zor kabul edildiğinin bizzat tanığıyım. Kadını tek tipleştirip geleneksel rollere hapsetmek isteyenlere ‘Hayır!’ diyen kadınlardan sadece birisiyim.

Ortaçağ döneminde yakamadıkları cadıların torunuyum.

Kurtuluş Savaşı döneminde cepheye koşan Gördesli Makbule’nin, Halime Çavuş’un, Şerife Bacı’nın ve daha nicelerinin nesliyim. Sultan Ahmet meydanında ey özgürlük diye haykıran Halide Edip Adıvar’ın, laik ve aydınlık bir Türkiye’yi savunan Bahriye Üçok’un, kız çocuklarının okullaştırılması için çabalayan Türkan Saylan’ın miras bıraktığı mücadelenin neferiyim. Atatürk ilke ve devrimlerine sımsıkı bağlı olan bir kadın olarak, hayatın yanlış giden akışını değiştirmek için çabalayanım. Bu mücadele yolunda da yalnız değilim, birbirine görünmez iplerle bağlı olan tüm kadınlarla bir ve beraberim.

"Bir kız kardeşimizi daha kaybetmeyeceğiz” derken, “Kadın kadının kurdu değil, yurdudur” derken, “giydiğime, kaç çocuk doğuracağıma, o çocukları nasıl dünyaya getireceğime karışma derken mücadelemiz aynı... Farklı coğrafyalardan aynı mücadele hattını örüyoruz.

Çünkü kahkaha atmaktan kırmızı ruj sürmeye, gece eve geç dönme özgürlüğünden iş hayatında eşit işe eşit ücret almaya kadar her alanda birlikte direniyoruz. Sesimizi duyurmak, haklarımızı korumak, tek tipleştirilmeye karşı durmak ve en temel hak olan yaşam hakkımızı korumak için birlikte direniyoruz.

Siyasi iktidarların baskı ve zulmüne, erkek şiddetine, adaletsizliklere karşı dün sesimizi nasıl yükselttiysek bugün de yükseltmeye devam ediyoruz.

Kadınların kirpiği yere düşmesin, kadınların çığlığı havada asılı kalmasın diye YaşamHak Projesi’mizi hayata geçirdik. 5 Aralık’tan bu yana 10 tabip odası ve 22 baro ile protokol imzaladık. Bu protokoller kapsamında kız kardeşlerimize ücretsiz hukuki ve psikolojik destek sunuyoruz. Şiddet karşısında yalnız hissetmemeleri için karakollardan hastane koridorlarına, duruşma salonlarından kadın sığınma evlerine kadar hep yanlarında oluyoruz. Örgütlü mücadelemizi birlikte büyütüyoruz.

Şimdi de, hukuksuz bir kararla İstanbul Sözleşmesi’nin fesih edilmemesi için yollara düştük. 81 ili ilçe ilçe, belde belde, mahalle mahalle, sokak sokak dolaşarak kadınlara haklarını anlatıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin can simidimiz olduğundan bahsediyoruz. Hedefimiz net; kadına yönelik şiddeti bitirmek. Bu hedef doğrultusunda da “Mücadele kazandırır” şiarıyla hareket ediyoruz. Biliyoruz ki zorbalar gidecek ve İstanbul Sözleşmesi kalacak! Çünkü azim biziz, emek biziz, cesaret biziz, halk biziz, halkın iktidarını da bizler kuracağız.”

CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER