Cumhuriyet Kadınları Derneği Keşan Şubesi Kurucu Başkanı, Av. Nilüfer Erk Oğuz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü unutmadı.
Oğuz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “164 yıl evvel emekçi kız kardeşlerimizin canı pahasına başlattığı kadın hakları mücadelesini bugün bizler de kararlılıkla ve yılmadan sürdürüyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” Bizler de Atatürk’ün izinde kadın erkek eşitliği mücadelesine devam ediyoruz.
Uluslararası sözleşmelere ve ulusal yasalara rağmen kadınlar dünyanın her yerinde şiddete ve ayrımcılığa uğramakta; siyasette, karar mekanizmalarında, ekonomide, eğitimde erkeğe göre ikincil konumda kalmaya devam etmekte; kültürel, siyasal, ideolojik ve benzeri nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğramakta ve dışlanmaktadır. Ülkemizde kadın cinayetleri 10 yılda 3 kat artmıştır! Kadın cinayetlerinin, kadın ve çocuk istismarının, kadına yönelik şiddetin engellenmesi için etkin uygulamalar ve kararlı politikalar üretilememiştir.
Eşitlik kavramı söylem olarak kalmış, yasalar önünde eşitlik sağlanmışken kadının mağduriyeti halen giderilememiş ve adalet sağlanamamıştır.
Kadınların aile içi ve sosyal rollerinin dengelenmesi adına, kadın hakları ve fırsat eşitliği konusunda toplumda ortak bir bilinç oluşturulmasının sağlanması, kadının insan haklarını gözeterek demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygının geliştirilmesi elzemdir.
Ülkemizde farklı alanlarda ve her platformda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve sosyal adaletsizliğin önüne geçilmesi için yeni politikalar üretilmesine katkı sağlamak toplumsal görevimizdir.
Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık meselesinde, toplum olarak vicdani ve ahlaki bir adalet anlayışına ve kabulüne ihtiyaç duymaktayız.
İnsan hakları merkezli, yaşanabilir bir dünya için kadının etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir.
Cinsiyet adaletinin oluşması bakımından, sosyal, politik ve hukuksal düzenlemelerin geliştirilmesi ve zihniyet değişiminin gerçekleştirilmesi için çaba sarfedilmelidir.
Biz kadınlar güçlüyüz. Aynı zamanda şefkatli ve merhametliyiz. Azimliyiz emekçiyiz. Doğamız gereği hayat vereniz. Biz varoluşuz. Biz bu dünyanın vicdanıyız. Mücadelemiz vicdanların sesini duyurmak içindir.
Kadınların yüzüne iyi bakın, acımız büyük! Acısı büyük olanın gülüşü güzel olur. Her şeye rağmen inadına güleceğiz. Eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelemize omuz omuza devam edeceğiz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.
Saygılarımla..”