Devlet Su İşleri’nin Köprü Mahallesi’nde gerçekleştirdiği izinsiz çalışmanın ardından söz düellosu devam ediyor.
Bu kez de İpsala Belediye Başkanı Abdullah Naci Ünsal, Ak Parti İpsala İlçe Başkanı Hakan İlkdoğmuş’a cevap verdi.
Başkan Ünsal, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Ak Parti İlçe Başkanı Hakan İlkdoğmuş'un tarafımıza ithafen yaptığı iddialara yanıt olarak bizde bir açıklama yapma gereği duyduk.

BİZ BIKTIK SİZ BIKMADINIZ;

Kaybetme acısıyla durmadan belediyemize saldırmanızdan biz bıktık siz bıkmadınız, iş yapıyor gibi gözükmek için fotoğraf çekilip boy göstermenizden biz bıktık siz bıkmadınız, boş boş iddialarınızla gündem yaratmaya çalışmanızdan ve bu iddialara cevap vermekten biz bıktık siz bıkmadınız.

Bir seçim kaybetmek bu kadar acı olmaması gerek diye düşünmek istiyoruz.

Ama hortumların ve rantın önünün kesildiğini bütün halkımız görmektedir, bunun için üzüntünüzü paylaşıyoruz.

Şimdi ortaya karışık salata gibi her daldan yazdırmaya çalıştığınız yazınızın içeriğindeki konuşmalara cevap vermek istiyorum.

Burası bir muz cumhuriyeti değildir, Burası 1000 yıllık devlet kültürü ve devlet aklı olan 2 yıl sonra 100. Yılını kutlayacağımız Türkiye Cumhuriyetidir.

İpsala Belediyesi de kanarya severler derneği ya da herkesin keyfine göre yöneteceği bir şirket değildir,

Belediyemizin yetki alanında ki bir işle ilgili olarak önce belediyemize başvurmanız gerekmez miydi, Belediye Başkanını arayıp ya da ziyaret edip konusu geçen bölge için yardım istemek bu kadar mı zorunuza gidiyor acınız bu kadar mı büyük.

Bahsi geçen bölge her yıl belediyemizce temizlenmekteyken işgüzarlıkla belediyemizi itibarsızlaştırmak için DSİ’yi oraya sokmak en iyi masum tabirle saygısızlıktır.

Amacınız iş yapmak olsaydı herkese açık olan kapımız 24 saat açık olan telefonumuz size de açıktı.

Bir aramanız bir uğramanız yeterli olacaktı. Bu yaptığınız saygısız davranışı makul göstermeye çalışmayın, yaptığınız davranış devletin kurumunu zor duruma düşürmekten başka bir şey değildir. Ayrıca bunlar ufak ve ucuz siyasi manevralardır size bir şey kazandırmaz.

Söz konusu yerin DSİ’nin görev alanı içersin de mi yoksa belediyemizin arsası mı onu önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Biz gerekli başvuruları ve gerekli şikayetleri gerekli mercilere yapağız.

Mahalleye teşekküre gitmediğimizi yazmışsınız sosyal medya kullanmıyor olsanız görmediğinizi düşüneceğim, ama mahalleye kaç defa gittiğimizi ve mahalle halkının problemlerine cevap vermek üzere neler yaptığımızı, bilen bilir bilmeyen de kendi gibi bilir. Biz Köprü mahallemize teşekkürü ara yollarını yaparak gösteriyoruz, mahallemizin çok uzun yıllardır kanayan yarası olan ara sokaklarımızın yapımını büyük ölçüde tamamladık ve yapmaya devam ediyoruz. Fotoğraf çektirmek için bizler mahalle ziyareti yapmıyoruz mahallemizi ziyaret ettiğimizde de her defasında fotoğraf çekip yayınlamıyoruz.

İş kur konusuna gelince bizden önceki dönemde her yıl 100 kişiden fazla insanımız için açılan iş kur programları biz geldikten sonra hiç açılmadı ya da açtırılmadı. Birçok insanımıza az da olsa katkı sağlayan iş kur sayesinde 100 kişiden fazla insanımızın ekmek yemesi nerenize battı anlayamadık. Siyasi rant uğruna milletimizi açlığa terk etmek sizin zihniyetinize yakışır.

Milli Eğitim konusuna da gelirsek, doğrudur bakanlık nezdinde yeterli personel verilmeyen okullara, okul aile birlikleri kendi ceplerinden parasını ödeyerek adam çalıştırdığı bir dönemde siz kendi akrabalarınızı soktuğunuz işleri tabi ki işe girenler yapmalıdır, benim itirazım buna olmuştur. Ama öğrencilerin ihtiyacı olan onların, okullarımızın gereksinimi olan hiçbir icraattan da geri kalmadım. Öğrenciler için ne istenildiyse ihtiyaçlarını anında yerine getirdim, bunları okul müdürlerimize sorabilirsin. Okullarımızın spor malzemelerini aldım diye günlerce övünmedim, okullarımızın camlarını değiştirdim diye reklam yapmadım, okullarımızın çevre düzenlemelerini, boyalarını, çatılarını, yaptım diye boy boy resimlerle kendimi göstermedim sadece ve sadece çocuklarımız için yaptım. Ama maalesef abimden, akraba ve partililerinden başka kimseyi düşünmediğin için bizde isim verdiğimiz 3-5 insanımıza çare olamamanın üzüntüsünü yaşadım. Benim şahsen işe sokturmak istediğim ne eşim ne parti sekreterim ne de abi ve kardeşim var, ihtiyacı olan insanlarımızın isimlerini verdik, ama onu bile engellemek için iş kur kapısında yattınız. Hiç problem değil biz insanlarımız iş sahibi olsun diye elimizden geleni yapıyoruz ve çalışanlarımıza insan gibi davranıyor insanca şartlarda çalışabilmelerini sağlıyoruz. Kimseye baskı ve tehdit yapmıyoruz. İşe aldığımız ve alacağımız kimseyi partiye üye ol sonra işine baktırırız demiyoruz,

Partiye üye olmazsan iş yeri ruhsatını vermeyiz demiyoruz,

Partimize üye olmazsan senin işini yapmayız demiyoruz,

Partili, olmazsan senden alışveriş yapmayız demiyoruz,

Kapımızda gönlümüzde herkese açık ve herkese eşit mesafedeyiz ve bu konuda ne kadar samimi olduğumuzu tüm İpsala halkı çok iyi biliyor.

Senin çöplükten bozarak yaptığımız yer dediğin, toki de yaşayan sakinlerimiz için yapılmış sosyal tesislerdir ve kültür alanıdır, konunun ne olduğunu en iyi orada yaşayan vatandaşlarımız bilmektedir. Bahsi geçen kişiyle ilişkilerim bozulmasına gelince aramızda zaten eskiye dayalı bir ilişki ve bağlantımız yoktu. Ben usulsüz verilen ruhsatın usulsüz verilmesine karşı çıktığım için bana karşı cephe alınmıştır. Ama unutulmasın ki ben ilçemizde yaşan 9000 vatandaşımın hakkını korumak için seçildim, usulsüz iş isteyen ne tekstilci ne müteahhit nede başka biri beni doğruları savunmaktan alı koyamaz.

Biz göreve geldiğimizden bu yana kimseyi tehdit etmedik bu bizim tarzımız değildir. Bu tehdit tarzı olsa olsa ya taraf olursunuz yada bertaraf olursunuz diyen sizin siyasi tarzınızdır. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren hiç kimseyi siyasi kimliklerine bakarak değerlendirmedim kimin ne işi olduysa yapmaya çözüm bulmaya çalıştım, bunu en iyi İpsalalı hemşerilerim ve saygıdeğer kamuoyu bilir. Zorla kimseye partimize üye ol demedim gönlün varsa üye olursun dedim, olmayana da neden olmadın demedim.

Güzel İpsala’m neler gördü neler geçen 5 yılda;

İtfaiye için başkanı saatlerce bekleyeni gördü,

Evini lağım bastığında lazım olan vidanjörü alabilmek için saatlerce başkanın keyfini bekleyeni gördü,

Partiye üye değil diye iş yeri ruhsatı verilmeyenleri, partiye üye olursan veririz diyenleri gördü,

Ufacık bir iş için saatlerce keyfi olarak başkan peşinde koşturmak zorunda kalan mağdur insanlarımızı gördü,

İnsanlarımızla konuşmamak için telefonla konuşuyormuş gibi yapanları gördü,

Kadrolu işçileri kandil gecesi işten çıkartanları gördü,

Kesintiler yaptırılarak ve türlü eziyetlerle zorla emekliye sevk ettirilen memurlarımızı gördü,

İşçilerine hakkı olan izinlerini bile kullanmalarına izin vermeden üç kuruş paraya gece yarılarına kadar aç, susuz çalıştıranları gördü

Kendi partisinden olmayan esnaflardan alışveriş yapamayanları gördü

Alış veriş bittikten sonra kesilen fatura üzerinden esnafla pazarlık yaparak esnafları zor durumda bırakanları gördü,

Ve en sonunda çok kıymetli ve feraset sahibi İpsalalı hemşerilerim tüm bunlara 31 Mart’ta dur dedi ve bir daha görmemek üzere tarihin karanlık sayfalarına gönderdi. Şimdi milletimize her türlü zulmü ve açlığı layık gören eziyet eden baskı yapan bu zihniyet bize akıl vermeye çalışıyor, sizden öğreneceğimiz tek şey insanlara nasıl davranılmayacağı olacaktır, kendi aklınız size kalsın size en güzel cevabı önümüzde ki genel seçimler de;

Geçim mücadelesi veren gariban aile,

Evine ekmek götüremeyen işsiz baba,

Çocuklarının önüne yemek koyamayan anne,

İş bulabilmek için kapınızda köle ettiğiniz gençler,

Emekli olamayan Eyt’li,

3600 bekleyen sağlık görevlisi ve polis,

90 TL ye yağ almak zorunda kalan asgari ücretli,

Verecektir.

Ve siz giderken ülkemin aydınlık günleri yeniden başlayacak ufukta doğan güneş ülkemizi güzel günlere kavuşturmanın müjdeleyicisi olacaktır.

Artık sonun geldiğini sizlerde farkındasınız bu çırpınışlar nafile, bizler insanlarımız ve vatandaşlarımızla kol kola omuz omuza her türlü zorluğun üstesinden geleceğiz, yolumuz uzun mücadelemiz sonsuz olacak.

Kamuoyuna saygı ile bildiririm.”