İpsala Belediye Başkanı Abdullah Naci Ünsal düzenlediği basın toplantısıyla, Cumhuriyet Halk Partisi İpsala İlçe Başkanlığı’na ve CHP’li belediye meclis üyelerine yanıt verdi.
Başkan Ünsal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Çok Kıymetli İpsala Halkı;

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz hafta İpsala Çeltik Festivali ve Tarım Fuarı etkinliklerimizi festival komisyonun tüm eksikliklerine rağmen ekibimin ve personelimin özverili çalışmalarıyla sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde tamamladık. Festivalimize gölge düşürme çabasında olan ancak beklediği ilgiyi göremeyen Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi ve meclis üyelerinin iddialarıyla ilgili siz değerli halkımızı bilgilendirmek istedim.

Cumhuriyet Halk Partisi meclis üyeleri sürekli gündem değiştirmek yerine öncelikle şu sorularımın cevabını versinler.

Belediye meclisinde 2 sene önce yapılan encümen seçimlerinde neden CHP’li meclis üyeleri Ak partili meclis üyeleri ile anlaşarak Ak parti meclis üyesi Ogün Kurt’un encümen üyesi seçilmesini sağladılar?

Geceleyin birinin bürosunda toplanıp ertesi gün yapılan meclis toplantısında PTT arazisinin belediye dükkanlarının bir kısmı ile bedelsiz takas yapılması işlemine, takas konusu dükkanların yüzölçümünden daha fazla bir alan elde edeceğimiz halde neden red verdiler?

Uğur mumcu parkının daha büyük ve güzel olmasını neden istemediler?

Her yıl yapılan ve geleneksel hale gelen güreşlere, belediye bünyesinde 15-20 kişinin daha istihdam edilmesine, bozkurt tokiye yapılacak halı sahaya, ayyıldızın arkasına yapılacak kafetaryaya neden red verdiler, CHP’li meclis üyeleri neden İpsala halkına yapılacak hizmetin önünü kesmeye çalışıyor?

3 Senedir bitmeyen otobüs için teşekkür konusuna gelelim. En başta unutulmamalıdır ki, 2019 yerel seçimlerinde birçok yerde seçimlere ittifak ile gidilmiş ve birçok büyükşehir belediyesi ittifak ile kazanılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi sadece CHP belediyeleri değil ittifakın belediyeleridir ki, iptal edilen İstanbul seçimleri için genel başkanım sn. Meral Akşener başta olmak üzere birçok iyi parti yöneticisi ve gönüllüsü gibi bizzat bende hemen hemen her gün İstanbul’a giderek çeşitli bölgelerde Ekrem Bey için seçim çalışmalarına katıldım. Seçimden sonrada bu büyükşehir belediyeleri ile çeşitli işbirliği çalışmalarımız olmuştur. O sebeptendir ki büyükşehir belediyelerinden birşey istemek kadar doğal hiçbir şey olamaz. Bununla birlikte çeşitli temaslarla İstanbul ve İzmir büyükşehir belediyelerinden çeşitli taleplerimiz olmuştur. Yerine getirilen taleplerimizle ilgili ama araç olsun ama çöp konteynırı olsun ama meydan projemiz olsun bizlere katkı veren destek olan büyükşehir belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Tunç Soyer beye ve emeği geçenlere teşekkürlerimi ilettim. Sosyal medya hesaplarıma bakarlarsa bunu göreceklerdir. Ama buradan bir bozgunculuk çıkarıp fitne peşinde olanların art niyetli davranışlarını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Değerli CHP yönetimi, şunun farkında değil biz siyasi amaç gütmeden kapımıza gelen herkesin makul ve mantıklı taleplerini geri çevirmedik, elimizden geldiğince yardımcı olduk. İpsala Belediyesi’ni, İpsalalılar’ın, İpsala halkının yapmak için mücadele verdim ve bunu da büyük ölçüde başardığıma inanıyorum. Belediyemiz tüm personeli ile İpsala halkının hizmeti için çalışmaya devam ediyor ve edecektir. Halktan kopuk statükocu anlayışta olanların bu yaptıklarımızı anlamalarını çok fazla beklemiyorum zaten. İpsala Belediyesi’nde kararları alan benim. Benden habersiz kuş uçmaz. Ekibimi ve saha personelini de bu kararları hayata geçmesi için yönlendiririm ama nihayetinde kararı veren benim. Bana çalışmadı, eksik iş yaptı, hata yaptı, basiretsiz gibi birçok laflar söylendi, siyasi rekabettir olabilir ama bana anlayışsız diyemezler, insanlara kötü davranıyor diyemezler kötü niyetli, intikamcı diyemezler, çaldı diyemezler, bu konudaki hassasiyetimi herkes bilir, çalmam da çaldırtmam da. Çok şükür bu da bana yeter. Fakat bu üslubu kullanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetiminin siyasi nezaketten ne kadar yoksun oldukları kaliteleri ve seviyelerinden belli olmuştur.

İki sene önceye kadar biz muhalefet partisinin meclis üyeleri de dahil her meclis toplantısından önce makamımda toplanıp gündemdeki konuları tartışıyorduk. Encümen seçimlerinde Gürel Bey kendisini encümen üyesi seçmeyeceğimizi düşünerek meclis öncesi toplantılarına katılımı durdurmuştur. Ancak görülmüştür ki İYİ Parti meclis üyeleri ve şahsım encümen üyesi olarak kendisine oy vermişken CHP’li meclis üyeleri ak partili meclis üyesi Ogün Kurt’a oy vererek encümen üyesi seçilmesini sağlamışlardır. Dolayısıyla başkasına çuvaldız batırmak isteyenler önce iğneyi kendine batırsın.

“CHP’liler bana oy vermedi” şeklindeki beyanım da her platformda ifade etmeme rağmen kasıtlı olarak çarpıtıldığı için huzurunuzda yeniden açıklama yapma gereği duyuyorum. Sözlerim değerli cumhuriyet halk partili arkadaşlara değil ce-ha-pe’li davranıp statükoculuktan vazgeçmeyen, bir gün sivrilir de ayağımıza dolanır diye bana oy vermeyeceğini bizzat söyleyen, ya da meydanlarda Ak Partiye oy vereceğini beyan eden, seçim günü İpsala’da olmasına rağmen sandığa gitmeyen, seçim saatinin bitmesine yakın henüz oy kullanmamış sandığa gitmede araç sıkıntısı yaşadığını düşünerek araç yolladığımız ancak ona rağmen sandığa gitmeyen birçok CHP seçmeni olmuştur. Benim lafım bu arkadaşlaradır. Yoksa 2019 seçimlerini, Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’nin ittifakı ile seçim sürecinde hem bizim partimize hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş isimsiz kahramanların emek ve mücadeleleriyle, hep birlikte çalışarak kazandık. Ben bunu hiçbir zaman inkar etmedim, etmem de mümkün değil. O arkadaşlarıma yine burdan teşekkürlerimi sunuyorum emek ve mücadeleleri için.

Tabi CHP yönetimini de anlıyorum. Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle 4 buçuk senedir birlikte yol yürüdüğümüz bana destek veren CHP seçmenini manipüle ederek kitlesini konsolide etmeye çalışmaktadır.

Göreve geldiğim günden beri hiçbir çalışma arkadaşımı siyasi görüşü nedeniyle işiyle, aşıyla tehdit etmedim. Bu Ak Partili bu şu partiyi destekledi şunu işten çıkar söylemlerine kulak asmadım. Emeğiyle, hakkıyla işine devam etmek isteyen kimsenin ekmeğine mani olmadım. Bunu en iyi çalışanlarımız bilir.

Kıspetimiz ayağımızda meydanda bekliyoruz. Ezcümle 5 yıllık görev süremizin karnesini önümüzdeki seçimlerde ferasetine son derece güvendiğim İpsala halkı verecektir. Tekrar görev almak için ben çalışmalarımı devam ettiriyorum. Şu anda bütün yoğunluğumu tamamlamak üzere uğraştığım Projelerime veriyorum. Seçim sathında rakiplerim belli olduktan sonra seçim sürecinde de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Umarım ki geçen seçim gibi kendi partilerinden dışlanan bizim sahip çıktığımız arkadaşlar bu sefer partileri tarafından karşımıza rakip olarak çıkarlar er meydanında bekliyorum.

Kamuoyuna saygılarımla sunarım.”