Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu 7 Aralık Pazartesi günü saat 11:30 sıralarında düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Mustafa Helvacıoğlu basın açıklamasına şu sözlerle başladı: “CHP Keşan İlçe Başkanı Sayın Recep Pekcan’ın yine telaşlı bir ruh hali ile yaptığı açıklamalara şahit olduk. Açıkçası ne anlatmak istediğini ve bu kavgacı tutumunun nedenini de çok anlayamadık. Bakın Sayın Recep Pekcan; bugünler pandemi nedeniyle sıkıntılı günler. Kaybettiklerimiz, evlerinde bu hastalıkla mücadele eden vatandaşlarımız var. Tartışmaya ve kavgaya gerek yok. Milletimizin bu kavgaları dinlemeye hali de yok. Bu dönem, milletimizin yanında en çok olmamız ve halkımızın yanında en çok durmamız gereken dönem. Ama maalesef, biz kavga etmeyelim dedikçe; Sayın Recep Pekcan mesnetsiz açıklamalarına devam ediyor. Çünkü amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Sayın Pekcan; bak sen bir aydır evinin bahçesinden çıkamıyorsun. Ama ben eve gidemiyorum. Bütün gün sokaklardayız. Hastalık pahasına hizmet üretme derdindeyiz. Bizim derdimiz, vatandaşa hizmet etmek olurken senin derdin fitne-fesat sokmak olmasın. Senin derdin siyaset ve kavga olmasın. Bırak bu kavgacı anlayışı. Kıymetli Keşanlılar; sizlere çok net ifade etmek istiyorum; hep beraber dedik ki; suya indirim yapalım, güzel olur. Ama dezavantajlı ailelere indirim yapalım; aynı zamanda dezavantajlı ailelerimizin kömür ve gıda gibi ihtiyaçlarını da giderelim. Ne yaptı Sayın Pekcan; bütün limiti su indirimine kullandı. Çünkü onun derdi suya indirim değil. Derdi belediye zarar etsin..! Sayın Pekcan; suya indirim yaparken bile iyi niyetli değilsiniz. Durumu iyi olana da, olmayana da indirim yapıyorsun. Çünkü amacın; belediye yorulsun, ödeme zorluğu çeksin ve hizmet edemesin. Değerli hemşehrilerim; size yemin ediyorum derdi insani yardım değil, derdi millet değil. Bakın derdi millet olsaydı ve vatandaşı düşünseydi; kendi evladını belediyede işe aldırtır mıydı? Soruyorum. Ama hiç merak etmesin bizim derdimiz millet. Sayın Recep Pekcan çıkıyor açıklama yapıyor; “Su faturalarını takip edin” diyor. Keşan Belediyesi’ni ve meclisimizi dolandırıcı yerine koyuyor. Sayın Pekcan o dönemler geçti… Vatandaşımız, tek kuruşuna sahip çıkanı seçti. Bu nasıl bir açıklama…! Sayın Pekcan sen meclisine güvenmiyor musun? Keşan Belediyesi’nin kıymetli personeline güvenmiyor musun? Ama “Kişi kendinden bilir işi” Biz çok iyi biliyoruz; Sayın Pekcan uyumlu gidişatı kendine dert edindi. Çünkü işi kavga ve kaos… Ama hep söylüyoruz ve yine tekrarlayacağız, Sayın Pekcan; bu kafayla o koltukta uzun oturamazsın. Kaldı ki; bu uyumlu sürecin bozulmasından meclis üyelerimiz de rahatsız. Sayın Pekcan; bırak meclisin çalışsın, meclisine hükmetme. Meclisini halk seçti, onlar çalışır ve tek başlarına karar verirler. Sen meclis üzerinde baskı kurma. Çünkü bu meclis; 20 yılda yapılmayanı 20 ayda yaptı. Sen milleti düşünmüyor olabilirsin, ama millet kendini düşüneni seçti. Vatandaşımızda çok iyi biliyor ki; senin derdin hizmet etmek değildi. 30 senedir seçimi kaybetmemek için politika ürettiniz. “Ceketimizi koysak kazanıyor” modundaydınız. Ama milletimiz uyandı ve tek kuruşun hesabını verenlere oy verdi. Değerli hemşehrilerim; bakın, üç aydır uzlaşı içinde çalışmak için çaba sarf ediyorum. Çekmeye çalışıldığımız kavgadan uzak durmaya çalışıyoruz. Çünkü kavga zamanı değil..! Bakın geçen hafta; engelli vatandaşlarımıza akülü araçlarını teslim ettik. Dedik ya; Sayın Pekcan’ın derdi millet değil. Bu konuyu bile diline malzeme yapmış. Evet, engelli vatandaşlarımızın kullanımına, 15 akülü araç teslim ettik. Şimdi soruyorum sana Sayın Pekcan; siz 15 yılda 15 akülü araç verdiniz mi? Kaldı ki o törene; engeli derneklerimiz ve muhtarlarımız dahil herkes birliktelik örneği ile katılım gösterdi. Siz; meclis gurubunuza davet gönderdiğimiz halde gelmediniz. Siz neredeydiniz Sayın Pekcan? Her şey iyi gidiyor diye telaş yapıyorsunuz telaş..! Biz Sayın Pekcan’ı, bu yaklaşımını bırakmadığı sürece hizmet kimliğini kaybetmiş bir siyasetçi olarak görüyoruz. Yapılanlara ve Keşan’a şaşı bakışı iyimserliğimizin önüne set çekiyor. Düne kadar Keşan’ı küçük görenler şimdi kalkmış, Bizim duruşumuzu sorguluyor. Sayın Pekcan; bizim duruşumuz merttir. Sahnenin önünde kucaklayıp arkada kurşun atmak namerdin özelliğidir. Neysek oyuz, göründüğümüz gibi oluruz. Yine haftalık gündemlerle “Tabanımıza iyi gözükelim” diyorsunuz ama maalesef onu da beceremiyorsunuz. Telaşlı ruh halinizi tüm vatandaşlarımız gayet iyi okuyor. Böyle giderse; ki niyetin var biliyorum; belediye başkan adayı olmak istiyorsun ama bırak belediye başkan adayı olmayı bulunduğun koltukta bile uzun oturamazsın. Vatandaş sana bunun hesabını sorar. Değerli hemşehrilerim; biz bu kısır çekişmelere girmiyoruz. İşimize devam ediyoruz. Bu arada sadece suya indirim yaparak işimiz bitmedi. İnşallah kanun ve mevzuat çerçevesinde, kiralar konusunda da çalışıyoruz. Bu anlamda zor süreç yaşadığımız bu günlerde, genelge gereği; kapalı olan kiracılarımızdan Ocak, Şubat ve Mart aylarında kira almayacağız. Çalışır durumdaki kiracılarımızdan da; Ocak, Şubat ve Mart ayları kiralarından %50 indirim olmasını Ocak meclisimizde isteyeceğiz.”
İŞİMİZ GÜCÜMÜZ KAVGA DEĞİL, İŞİMİZ GÜCÜMÜZ KEŞAN
Helvacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben ruhumuzu, anlayışımızı ve gönül desteğimizi anlatmaya çalıştım. Daha da neler gerekiyorsa yaparız. Bilirim söylenmez ama Sayın Recep Pekcan’ın haberi olsun diye söylüyorum; bugüne kadar 1000’e yakın pozitif ve temaslı vatandaşlarımıza gıda yardımı yapıyoruz. Zabıtalar ve yetkili kişiler telefon ediyor; "Geçmiş olsun, bir ihtiyacın var mı?" diye soruyor. Belediye karar almış, herkes bu meclise saygı duyacak. Kendi meclisine güvenmiyor halka takip edin belediye indirim yapmayabilir diyor. Hangi devirde yaşıyoruz bilmiyorum. Telaş var telaş. Meclise dokunma, meclisimiz ile uyumluyuz. Bende vatandaşa bunu anlatmak istedim. Suya indirimi hep beraber yaptık. Trakya’da sosyal belediyelerde hiçbirinde bugün belediyemizin yaptığı gibi insani su indirimi yok. Keşan Belediyesi CHP’li belediye olsaydı onlarında umurunda olmazdı. Ama amaç bu değil. Belediye yorulsun çalışmasın ki, bir dahaki dönemde bakın görün bir şey yapmadılar denilsin. Teşekkür ederim sevgili hemşehrilerim; durmak yok yola devam. Biz hep beraber çalışacağız, bizim derdimiz Keşan. İşimiz gücümüz kavga değil, işimiz gücümüz Keşan. Biz kavga eden olmayacağız. Allah yolumuzu açık etsin. Allah hepimize sağlıklı günler nasip etsin.”