CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Edirne’de yapmış olduğu CHP Grup Toplantısı, ziyaret ve görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada Parti olarak Edirne’nin sorunlarını çok iyi bildiklerini ve iktidarlarında hızla çözeceklerini söyledi.
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na göstermiş oldukları ilgiden dolayı hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum” diyen Doç. Dr. Gaytancıoğlu açıklamasında şunları söyledi: “Edirne; Osmanlı Devleti’ne 92 yıl başkentlik yapmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli rol oynamış, tarihi ve kültürüyle ülkemizin en zengin şehirlerinden biri. Tarım ve turizmindeki potansiyeli birçok ülkeyi kıskandıracak durumda. Ancak bu zenginliğinden yararlanamıyor, hak ettiği payı alamıyor üstelik özellikle saray rejiminde gittikçe de geriye atılmış.
Edirne, tarihi ve kültürel bağlarımızın çok güçlü olduğu Balkanlara açılan kapımızdır. Cumhuriyetimizin Avrupa’ya açılan kapısıdır. “Bana Edirneli Mehmet deyin” diyen Fatih Sultan Mehmet buradan yola çıkarak İstanbul’u aldı.
Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak kökenimiz Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine dayanır. İlk Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de burada kurulmuştur. Bunun için Edirne’nin bizim gözümüzde ayrı bir yeri vardır.
Edirne’ye gelip, şimdi sapsarı renkten kurumaya yüz tutan ayçiçeği tarlalarını, yaklaştıkça büyüyen Selimiye’nin minarelerini ve şehrin içine girdiğinizde her adım başında sizi kucaklayan tarihi görmemek, bundan etkilenmemek mümkün değildir.
Büyük Usta Sinan Selimiye için ustalık eserim demiş ve yüzlerce yıl ayakta kalan, inşallah binlerce yıl daha ayakta kalacak eser bırakmıştır. Ancak gelin görün ki bir sahte usta da adına başkanlık sistemi denen, ucube, yandaş besleme ve malı götürme rejiminde, ülkemiz gibi Edirne’yi de geriye götürmüş, yoksullaştırmıştır.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği ilk yıl olan 2014’de Edirne’de kişi başına milli gelir 10504 Dolar iken 2020 yılında 7194 dolara indi. Her yıl daha da inmeye devam ediyor. Sevgili Edirneliler, kişi başına 3300 dolar Recep Tayyip’ten alacaklısınız. Buralara gelirse önce milli gelirden alınan payınızı isteyin. 5’li çeteye verdiğinin yanında devede kulak bile değil. Saray ve başındaki sahte usta Edirnelinin cebinden çalmaya devam ediyor.
Peki, bu bereketli topraklar, dünyanın birçok ülkesini kıskandıracak kadar verimli topraklarda çalışanların durumu ne? Edirne, 2020 yılında, 20.8 milyar TL’lik mal ve hizmet üretimiyle, Türkiye’nin toplam milli gelirinin binde 4’ünü üretti. Ama tarım ve hayvancılık üretiminin yüzde 1.2’sini. Yani burası bir tarım ve hayvancılık merkezi olabilir. Tabii ki doğru ve üreticiyi destekleyen politikalarla.
Edirne’nin %68’i tarımsal alan ve mera alanı ama AKP’nin ithalat düşkünü hayvancılık, tarım politikası bu potansiyeli heba ediyor.
Edirne’de ÇKS kayıtlı 27 bin çiftçimiz var, ancak aktif tarım sigortalı sayısı 6 bin. 4/b sigortalı çitçilerimizin %23.4 kadın. Bu çiftçilerimiz ne zorluklarla sigorta primlerini ödüyorlar ya da ödeyemiyorlar biz çok iyi biliyoruz.
Tarım arazilerinin % 97’sinde tarla tarımı, %2’sinde sebzecilik, %1’inde meyve/bağcılık yapılıyor. Bunun için hem tarımda üretimi çeşitlendirecek hem de sulanabilecek her alana suyu götüreceğiz. Tarımsal sulama için başta Çakmak, Hamzadere ve Çömlekköy barajlarını ve sayıları yüzlere yaklaşan sulama ve hayvan sulama göletlerini hızla bitireceğiz. Bizim iktidarımızda kaynaklar ranta ve 5’li çetelere değil üreticiye akacak.
Niye Ukrayna’dan gelecek buğday, ayçiçeği gemilerini bekleyelim ki? Bu verimli Trakya ve Anadolu ovaları hem milletimizi ucuz ve sağlıklı şekilde doyurur hem de dünyaya ihracat yaparız. Ama AKP kafasıyla gidersek Ukrayna’dan çıkan buğday gemilerini canlı yayında izleriz. Trakya’da tarımsal sulamanın adı olması gereken Ergene zehir akar, Çakmak Barajı gibi Trakya’nın GAP’ı olan ve şimdiye kadar çoktan bitmesi gerek bir proje kaplumbağa hızında yürür. Bu bölgede başlanmayan, bitirilmeyen, verimli kullanılmayan diğer baraj ve göletlerden söz etmiyorum bile.
AKP siyasetin Ergenesi’dir. Türkiye’ye zehir saçmakta ülkemizi, siyasetimizi zehirlemektedir. İlk seçimde ülkeyi AKP’den, Ergene’yi kirlilikten kurtaracağız. Yeniden Trakya’da tarımsal sulama denince Ergene akla gelecek.
Türkiye çeltiğinin yüzde 50’sini, Türkiye ayçiçeğinin % 20’sini, yine Türkiye buğdayının %10’unu Edirne üretiyor. Buradan soruyorum; çiftçi hasadını kaldırmadan ithalata başlayan AKP politikaları nedeniyle son yıllarda çeltik ve ayçiçeği üreticisi kazanabildi mi? Emeklerinin karşılığını aldı mı? Bizim iktidarımızda ürününü ekerken kaça satacağını, kaç lira kazanacağını 1 yıl önceden bilecek. Emeğinin karşılığını fazlasıyla alacak. Buradan açıklıyorum, özellikle sen dinle Tayyip Efendi. Bu günlerde ayçiçeği hasadı var, ama fiyat hala ortada yok. Bu çiftçi % 40 yağlı ayçiçeği için kilogramda 16 TL fiyat bekliyor. Bu fiyat çok değil. Neden mi? Çünkü bu çiftçi geçen yıla göre bu yıl ayçiçeğinde kullandığı gübreyi % 500 zamlı aldı, mazotu % 300 zamlı aldı. Tohumu ve ilacı % 200 zamlı kullandı. Ayrıca yurtdışından zaten 800 $’a ayçiçeği ithalatı yapılıyor. Onun için 16 TL çok değil. Birde unutmadan söyleyeyim. 1 kg ayçiçeği için 50 kuruş prim desteği veriyorsun onu da 2 TL çıkar bakalım Tayyip Efendi. Sen çıkarmazsan ben nasılsa bu destekleri vereceğim.
Yeni kuşaklar hayvancılığı bir geçim kapısı görmekten uzaklaşıyor. Hayvancılıkta Edirne’nin büyük potansiyeli varken bu kullanılmıyor. Gençler çiftçilikten uzaklaşıyor. İnsanımız tarım ve hayvancılıkta çalıştıkça batıyor. Hayvanlar kesime gidiyor. Edirne’deki buğday tarlalarının samanları balya yapılıp Aydın’a, İzmir’e, Manisa’ya, Sakarya’ya, Balıkesir’e gidiyor. Çünkü Edirne’deki hayvancılığı bitirdin.
Edirne ihracatının yaklaşık % 60’ını tarım ve hayvancılık ürünleri oluşturuyor. Edirne bir sınır şehri olması ve bu kadar potansiyeline karşılık 2021 yılını 63 milyon dolarla ihracatta iller arasında 62’nci sırada kapattı. Edirne’deki işletmelerin % 18.6’sı ihracat yapıyor. ARGE faaliyetleri Türkiye ortalamasının altında. Firmalar krediye erişemiyor, yeni yatırım yapamıyorlar. Böyle bir Merkez Bankası Başkanı, böyle ışıldak gözlü Maliye Bakanı ve ülkeyi yöneten sahte usta olursa, karşımıza çıkacak tablo bu olur.
AKP ve yönetici saray şürekâsı Türkiye’yi yemeye o kadar dalmış ki; diğer işleri olduğu gibi Edirne’yi ve Edirneliyi unutmuş. Edirneli kendi tava ciğerini yiyemez duruma geldi. Tava ciğere zam üstüne zam yapıldı, Bulgarlar tava ciğeri yerken Edirneli yurttaşlarımız bakmaya başladı.
Sonuçta; Edirnelinin bankalara olan borcu son 1 yılda yaklaşık yüzde 40 artarak 14.6 milyar TL’ye çıktı. Edirne’de en az 24.331 vatandaşımız günde 47 liradan az bir parayla geçinmek zorunda. Gençlerimizin yüzde 34’ü işsiz. Böyle olunca da başka illere çalışmaya gidiyorlar. Hatta komşu il olan Tekirdağ neden büyükşehir oldu sanıyorsunuz. Neredeyse 100 bine yakın Edirneli Tekirdağ’ın ilçeleri olan Çorlu ve Çerkezköy’de yaşıyor. Edirne’nin nüfusu yaşlanıyor. Köyler boşalıyor. Ülkede bereket bırakmayan hayırsız AKP’nin, Edirne’ye zarardan başka verdiği bir şey yok. Bu kadar hırsızlığın, arsızlığı yolsuzluğun olduğu yerde bereket mi kalır?
Edirne için bir şey yapmıyorlar ama dünyanın kendi kendini temizleyen, Kaptan Cousteau’nun “Kuzeyin Kızıldeniz’i” dediği, doğa harikası Saros Körfezine aşkları Katar için FSRU Limanı yapıyorlar. Hem de bir hançer gibi Körfezin bağrına saplayarak. Katar kazansın diye Saros yok ediliyor. Milyarları buraya akıtıyorlar ama bu paranın bir kısmını Edirne’nin ihtiyacı olan projeler ayırmıyorlar.
Katarlılar gaz satacak, 5’li çete inşaat yapacak diye Saros yok edilirken, kağnı yolundan bozma, Saros’un ana hattı olan Keşan Enez yoluna para bulunamıyor. Söz veriyoruz. Keşan Enez yolunu yapacağız.
Biliyoruz Edirne’ye “Sultanların Şehri, şehirlerin Sultanı” deniyor. Ama Edirne aynı zamanda Cumhuriyetin kalesi ve öncü bir şehridir. Bizim kahramanlık, zafer, acı ve birçok duyguyu içeren tarihimizin sembollerindendir.
Üç nehrin birleştiği Edirne’de ilk seçimde millet ittifakı olarak iktidar olacağımızın net olarak söylüyoruz. Herkes hesabını, hazırlığını ona göre yapsın.
Öyleye Edirne’ye ve Edirneliler iktidarımızda sözümüz olsun
Bir AB destekli proje olan ancak AB’nin katkısı bittiği için kurbağa hızında ilerleyen Hızlı tren projesini tamamlayacak ve hızla hizmete açacağız.
Başta bölge ve ülkemiz beslenmesinde önemli katkıları olacak, bitkisel yağ ve un sanayi olmak üzere, tarıma dayalı sanayiye her türlü teşviki vereceğiz.
Keşan Tarım Organize Sanayi Bölgesini hızla hayata geçireceğiz.
Uzunköprü’de Organize Sanayi Bölgesini doğru yerde kuracağız.
Köyünde kalıp çiftçilik yapmak isteyen gençlerimizi destekleyecek, belli bir yaşa kadar SGK primlerini devlet olarak biz karşılayacağız.
Bütün sulama projelerini hızla tamamlayacak, sulu tarımın yapılabileceği her alana suyu götüreceğiz.
Saros Körfezini koruyacak ve turizminden daha fazla yararlanması için gerekli teşvikleri vereceğiz.
Çiftçimiz ürünü ektiğinde kaça satacağını, ne kadar kar edeceğini bilecek. Devlet olarak çiftçiye ekim zamanı destek olacak, desteklemelerden hak ettiklerini fazlasıyla vereceğiz.
Keşan Enez yolu kağnı yolu olarak kalmayacak. Hızla yenileyeceğiz.
Edirne’nin tarihi yapıları korunacak, restore edilecek halkımızın ve gelecek konukların kullanımına sunacağız.
AKP’nin seçim öncesi maketlerini gösterdiği ama hiçbir şey yapmadığı 25 bin kişilik yeni Edirne stadyumunu biz yapacağız.”