Son dönemde internetin yaygınlaşması ve sosyal medyanın yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olması sonrasında içerik üreticileri binlerce takipçi kazanmaya devam ediyor.
Binlerce takipçisi olan içerik üreticilerinden biri de, kendi deyimiyle kızı Hüma’ya kulak veren Özlem Ceylan.
Daha önce tekstil sektöründe tecrübe edinen Özlem Ceylan, bu kez elinin hamuruyla, sosyal medyada binlerce takipçisiyle, bölge genelinde yeni lezzetlere kapı aralıyor.
Sözü çok uzatmadan Özlem Ceylan’a bırakıyoruz..
“Hem annem hem babam Egeli. Babam Kuşadası, annem ise İzmirli. Ben evliliğimden dolayı Keşan’dayım. Daha öncesinde babam burada polis olarak görev yaptı. Keşan’da emekli oldu ve o vesileyle eşimle tanıştım. İki tane kız çocuğum var. Birisi bu sene üniversite eğitimini tamamlıyor. Diğeri ise lise 2. Sınıfta okuyor. Daha önceki iş yaşantımda Pierre Cardin’de Mağaza Sorumlusu olarak çalışmıştım. Artık birbirinden özel lezzetlerle sizlerleyim.”

Sosyal medyada binlerce takipçisi olan bir hesabınız var, bize içeriğinden ve bunun nasıl oluştuğu hakkında bilgi verir misiniz?
Mutfağı çok seviyorum, mutfaktan çıkmayan bir insanım aslında. Hüma’nın söylemesiyle başladı bu macera. Sürekli olarak, ‘anne sayfa açalım, insanlar takip eder, tariflerini görürler’ şeklinde bir başlangıçla oldu aslında. Daha sonrasında ‘tamam madem açalım’ dedim. En başlarda zor geldi açıkçası. Sürekli bir şeyler yapman, görsel paylaşman lazım. Yemek sayfasını açmadan önce, yaptıklarımı çekmiyordum arada yaptıklarımı kendi hikayemde paylaşıyordum. En çok Hüma destek oldu diyebilirim. O şekilde açıldı, sonra insanlar çok beğendi, sayfa kendiliğinden büyümeye başladı ve ilerliyoruz.
Yeni dönemle birlikte ‘influencerlık’ bir meslek haline geldi, bu iş kolu hakkında neler söylemek istersiniz?
Ben de bir influencerım artık Trendyol’dayım. Birçok insan yapıyor bu işi, ciddi paralar da dönüyor aslında ama çok uğraş gerektiriyor ve çok zor. Artık Türkiye'de birçok insan yapıyor, o yüzden rekabet halinde gerçekleşiyor. Kim önde giderse sayfasını büyütürse o kazanıyor.
İçerik üretiminin yanı sıra marka iş birlikleriyle de çalışıyorsunuz bunun avantajları ve dezavantajları neler ?
Avantajlarını henüz yakalayamadım aslında. Daha çok yeniyim ama avantajlı gördüğüm çok insanı takip ediyorum. Ciddi anlamda kendilerine gelir elde ediyorlar, bu konuda bir noktada sorumluluk getiriyor. Seçtiğiniz koleksiyondan ürün alan insanlar, memnun kalmalı. Ürünün kalitesine ve puanlarına dikkat ediyorum.”
Sosyal medyada çok ciddi bir takipçiniz var bunu nasıl başardınız? Daha çok bunlar yerel mi ulusal mı, yoksa uluslararası takipçileriniz de var mı?
Uluslararası takipçiler de var evet. Bana gönderilen mesajlardan görebiliyorum bunu sadece Keşan’dan değil, bölge genelinde takipçilerim var.
Bir nevi sosyal medya üzerinden e-ticarete de başladınız, Keşan halkı ürünlerinize ilgi gösteriyor mu, bu anlamda bir değerlendirme yapacak olursanız, neler söylemek istersiniz ?
Evet, ciddi anlamda ilgi gösteriyorlar. Ciddi anlamda bana çok destek olan çok. Yakın arkadaşlarım da tanımadığım insanlar da var. Sosyal medya, öyle bir ağ ki tanımadığın insanlarla da çok güzel dostluklar kurabiliyorsun, çok güzel destekler alıyorsun, aldığım yorumlar beni çok motive ediyor.
Ürün olarak daha çok ağırlık verdiğiniz, bir alan var mı ?
Hepsini yapabilirim aslında. Yapamayacağım çok bir şey yok aslında. Bir pasta sektöründe profesyonel anlamda bir eğitim almadığım için o konuda talepler oluyor ama profesyonel bir mutfağım olmadığı için yapamayacağımı söyledim ama ilerleyen dönemlerde olabilir. Neden olmasın.
Rakam olarak, ürün fiyatlarınız piyasaya göre nasıl ?
Daha uygun. Çünkü evde yapıyorum. İnsanların hakkını yemek istemem, bir işletme de vergiler, çalışan maaşları giriyor işin içine, ben evimde kendim yapıyorum bu sebeple daha uygun.
Takipçi sayınızda artış devam ediyor bundan sonraya yönelik markalaşma çabanız var mı?
İlerde neden olmasın. Onu da zaman gösterecektir. Gazete Saros ekibine, çalışmalarıma zaman ayırdığı için çok teşekkür ediyorum. Sizlere de yayın hayatınızda başarılar diliyorum.